Ameliyatsız Obezite Tedavisi
Günümüzde sayısı giderek artan ve beraberinde birçok hastalığa neden olan obezite, cerrahi yöntemlerin yanı sıra ameliyatsız obezite tedavisi ile de iyileştirilmektedir. Ameliyat olmak istemeyen veya tıbbi desteklerden sonuç alamayan hastalar, ameliyatsız obezite tedavisi yöntemi ile sağlıklı bir şekilde kilo vermektedir. Bu amaçla yapılan yöntemlerde başarı oranı, genel olarak ameliyatla müdahalelere göre daha düşüktür fakat, alternatif tedavi olarak kabul görmektedir.
Ameliyatsız Obezite Tedavisi Yöntemleri Nelerdir?
Ameliyatsız obezite tedavisi gerçekleştirmek amacıyla en sık kullanılan iki tedavi yöntemi; mide balonu ve mide botoksudur. Kullanım amaçları aynı olsa da iki işlem birbirinden oldukça farklıdır. Kısaca bu işlemleri özetleyelim;
Mide Balonu
Mide balonu tedavisi, endoskopiden faydalanarak mide içerisine balon yerleştirilmesi işlemi olarak tanımlanan ve bu işlem neticesinde, balonun kapladığı alandan faydalanarak erken doyma hissi oluşturan bir tedavi yöntemidir. Bu işlem esnasında kullanılan mide balonları, 6 ay veya 1 yıl midede kalabilecek şekilde ayarlanan çeşitlere sahiptir. Bu uygulama ile birlikte hastanın beslenme alışkanlığında ve yaşam tarzında da değişikliklere gidilerek verilen kiloların geri alımı önlenmektedir. Uygulamanın devamında bu değişikliklere gidilmediği takdirde, başarılı sonuçlar almak mümkün değildir.
Mide Botoksu
Mide botoksu da mide balonu gibi endoskopiden faydalanarak, mide içerisine botoks enjekte edilmesi ile gerçekleştirilen ameliyatsız obezite tedavisi yöntemidir. Bu yöntem ile amaçlanan şey; mide kaslarının kontrolünü sağlamaktır. Enjekte edilen botoks sayesinde midenin kasılmasını yavaşlatan bu yöntem ile mide içerisinde alınan besinlerin daha uzun süre kalması sağlanarak, tokluk hissinin geçmesi engellenmektedir. Normal bir midenin, içerisindekileri boşaltma süresi 2 ile 4 saat arasında değişirken; botoksun enjekte edildiği midenin, içerisindekileri boşaltma süresi 7 ile 10 saat arasında değişmektedir. Bu sayede ameliyatsız obezite tedavisi uygulanarak, kişinin kilo vermesi sağlanır. Bu yöntem, kesinlikle cerrahi işlem dışında kilo vermesi sağlanamayan kişiler üzerinde değil; kilo seviyesi çok kritik seviyeye gelmemiş ve başka yöntemler vasıtasıyla da kilo veremeyen kişiler için uygulanır.
Ameliyatsız Obezite Tedavisi İşlemleri Neler İçerir?
Ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerinde, ameliyat yerine endoskopi yardımıyla işlemler yapılır. Endoskopi işleminde, ağzından kamera ile girilerek midede işlemin tamamlanması sağlanır. Endoskopide, kişinin ağzından girilerek midesine gönderilen cihazın ucunda görüntüleme ve ışık cihazı bulunur. Bu cihaz, küçük ve dar bir tüp şekline sahip olan ve bükülebilen bir ciahzdır. Mide botoksunda, endoskop ile mideye özel iğnelerle kas tabakasına enjeksiyon süresi 10 ila 15 dakika arasında değişmektedir. Aynı şekilde, mide balonu operasyonlarında da aynı alet ile mideye giriş sağlanarak, mide balonları yerleştirilmektedir. Her iki işlemde de hastalara belli bir oranda anestezi uygulanır ve işlemler sırasında kişilerin ağrı çekmesi önlenir. Bu işlemlerin ardından gerekli kontroller sağladıktan sonra hastalar taburcu edilir. Çünkü, bu işlemler ağrı veya komplikasyon oluşumlarına neden olan kesiler içermediği için hastalar üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaz. Bu nedenlerden dolayı da kilo problemi yaşayan kişilerin, sıkça tercih ettiği yöntemler haline gelmişlerdir.
Ameliyatsız Obezite Tedavisi Sonrası Nasıldır?
Ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerinde, mide balonu uygulaması, balon çeşidine göre 6 ay veya 1 yıla kadar hastaların vücudunda kalırken; mide botoksu uygulaması, hastaların vücudunda 6 aya kadar kalabilir. Bu sürecin sonunda, kilo vermek isteyen kişilerin, ideal vücut kitle indeksine ulaşması amaçlanmaktadır. Bu uygulamalarla birlikte kişinin beslenme düzeni ve yaşam tarzında da değişikliklere gidilerek ve hayatlarına egzersizler dahil edilerek tedavi desteklemesi sağlanır. Her iki işlem de hastalarda iştah kaybına neden olduğu ve daha az beslenme sağladığı için bu süreç boyunca hastalar, sadece vücutlarına almaları gereken besin değerlerini alabilecek şekilde hazırlanan bir beslenme düzenine tabi olurlar. Bu beslenme düzeninde yüksek protein, düşük karbonhidratlı gıdalar ve vücutlarının ihtiyacı dahilinde faydalı yağlar bulunur.
Kişilerin iştah kaybı yaşadıkları bu dönemde, egzersizlerle birlikte uygulanan bu program sayesinde kişilerin kilo verimi oldukça artar. Bu ek destekleri uygulamayan kişilerde kilo verimi, bu programları uygulayan hastalara göre oldukça azdır. Zaten bu kişilerin geçirmiş oldukları tedavi yöntemlerinden sonra asitli içecek tüketmeleri, yağlı ve zararlı besinler ile beslenmeleri önerilmez.
Özetle, ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerindeki amaç; bu tedavilerin uygulandığı süre boyunca, hastaların iştahları da azalmışken kalıcı ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı ve spor alışkanlığı kazandırmaktır.
Ameliyatsız Obezite Tedavisi Risk İçerir Mi?
Ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerinde, özellikle de mide botoksu konusunda, insanların aklında soru işareti oluşmaktadır. Bu işlem esnasında botoks enjekte edildiği için botoksun yan etkilerinden endişe edenler olmaktadır. Ancak, enjekte edilen bu madde sadece midedeki sinir iletimini bloke eden bir durumdur, vücudun farklı yerlerine yayılma gibi bir durum hiç yaşanmamıştır. Aslında burada uygulanan enjeksiyon, özellikle estetik işlemlerinde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Yıllardır cilt veya deriler üzerinde uygulanan bu yöntemin henüz hiçbir tehlikeli yan etkisi bulunmamaktadır.
Ameliyatsız obezite tedavisi yöntemleriyle ilgili diğer akıllara takılan şey ise, bağırsak tembelliği yaşayan kişilerin bağırsaklarında olumsuz bir etkisi oluşup oluşmayacağıdır. Bu tedavi yöntemlerinde işlem uygulanan yer midedir ve sadece mideye alınan gıdaların azaltılması yönünde etkileri vardır. Bu işlemlerin bağırsaklar üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerini uygulayamayacak ve risk taşıyacak kişiler ise; enjeksiyonlara alerjisi bulunan veya kas hastalığı olan kişilerdir. Bu yasaklar da mide botoksu için geçerlidir. Fakat, her iki yöntem de ne kadar risk unsuru az olan müdahaleler olsa da alanında uzman kişiler tarafından yapılması şarttır. Bu tedavi yöntemleri kimlere ne kadar uyumlu, hangi vücut yapılarına sahip kişilerde bu tedaviler etki edebilir gibi soruların yanıtını ancak bu alanda uzman ve hastalarını doğru yönlendirebilen bir doktor verebilir. Tabi uygulamanın başarılı olması için kişiye özel yapılan ek programlar da yine alanında uzman bir doktor tarafından belirlenebilir. Bu nedenlerden dolayı, ameliyatsız obezite tedavisi yöntemlerinin taşıyabileceği en büyük risk; iyi olmayan hastane koşullarında ve alanında uzman olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmesidir.